Hayallerinizin
peşinden ne kadar koşabilirsiniz?
Yeterince güçlü müsünüz?
Özgür olmanın bedelini ödemeye hazır mısınız?
Sırf hayallerinizin pesinde koşmak ve kendinizi ben de buradayım
diyerek hissetmek için, rahatınızdan, konforlu yaşantınızdan vazgeçebilecek
misiniz?
Bütün bu soruların cevabi evet ise, adim atmadan önce son bir
kez düşünün, bilin ki kendinizi yasamayı seçtiğiniz an, önünüze asmanız gereken
bir sürü engel ve başarmanız gereken bir sürü sınav çıkacak. Egonuz sizi kendi kutucuğuna
geri sokmak için tüm gücüyle çalışacak ve en kötüsü en yakınınızdakilerin aslında
iyi gün dostu olduklarını anlayacaksınız. Size destek vereceğine inandığınız
herkes, sanki bu dünyada değilmiş gibi sırra
kadem basacak.
Ok yaydan çıktığı an, tüm bunlara hazırlıklı olun. Tüm bu
zorluklara rağmen insanın kendini yaşaması gibisi yoktur. Çünkü hepimiz tam ve
bir bütünüz. Kendi enerjisini hisseden insan, aslında sonsuz bir ışık olduğunu görmeye
başlayacak ve farkındalığı artacaktır. Teker teker hayallerini yakalamaya başlamak
insana ben her şeyi yapabilirim hissini getirir.
Bu noktada tehlike çanlar tekrardan çalmaya başlar. Aman
dikkat, kalbinizin derinliklerindeki vicdan, merhamet ve saflığı hiç bir zaman
kaybetmeyin. Hayallerinizin peşinden koşmaya başlamadan önceki halinizi hiç aklınızdan
çıkarmayın.
Neredeydim ve nerelere geldim. En önemlisi, nasıl ve ne koşullara
göğüs gererek geldim olgusunu daima kendinize hatırlatın. Hatırlatın ki elde
etmiş olduğunuz kazanımların farkındalığı, başarmanın verdiği hazzı hep
yaşayın.
İnsan bir şeyin değerini ya kaybettiği zaman ya da ona ulaşmak
için çektiği zorlukları, gösterdiği cesareti, vermiş olduğu mücadeleyi unutmayınca
bilir. Siz Unutmayan Taraf olun.
Kendisini keşfeden, ayaklarının üstünde güçlü duran, sevdiği her şeye sımsıkı
sarılan onları koruyup kollayan, çevresine sevgi ve mutluluk enerjisi yayan
kişi olun.
Kısacası kendiniz olun ve kendi BEN’inizi yaşayın.
Sevgi ile kalın…. S.S.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder